Özkök teknolojinin yakın geleceğini yazdı: TV’de maç seyretmek nasıl olacak

“Smart…”

Yani “Akıllı” kelimesi Las Vegas Teknoloji Fuarının ekranlarında, duvarlarında en çok gördüğüm kelime…

Milli ve uluslararası siyasetlerin iyice akılsızlaştığı bir dönemde makinaların, ev araçlarının giderek akıllı hale gelmesi ne anlama geliyor?

Bence sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi ve davranış bilimlerinin önümüzdeki konusu bu olacak…

Ama ben bu teorik meseleleri bir yana bırakıp gördüklerimi aktarayım size…

AKILLI ŞEFFAF EKRAN. AKILSIZ DERBİ İZLEME ALIŞKANLIĞIMIZI DEĞİŞTİREBİLİR

Mesela şuradan başlayayım…

Maç, özellikle derbi gecelerinin evlerdeki klasik görüntüsü şu:

Pizzalar ısmarlanıyor, biralar açılıyor…

Ve ekran aydınlanıyor….

Karşımızda klasik bir spiker… Maçı yıllardır değişmeyen bir zihniyetle bize anlatıyor…

Radyo günlerinden sonra hayatımıza giren tek yenilik sesin üzerine görüntünün gelmesi…

Bir de taraftar kadar holigan maç yorumcuları…

ÖNDE ŞEFFAF EKRAN ÜZERİNDEKİ BİLGİLER ARKADA ÜÇ BOYUTLU MAÇ

Samsung pavyonunun gezerken bir bölümün karşısında zınk diye kalıyorum.

“Şeffaf ve akıllı ekran…”

Öndeki şeffaf ekranın üzerinde maçla ilgili inanılmaz bilgiler var.

Takım kadroları, oyuncuların performansları ve aklınıza gelebilecek her türlü bilgi.

Arkasında ise üç boyutlu hissi veren bir maç devam ediyor.

Şeffaf ekran aynı zamanda maçın görüntülerine, bir üçüncü boyut katıyor.

Artık elinizde bira evinizin salonunda değil, arenadaki kombine bilekli yerinizdesiniz.

Tek farkı statta bira yasak, ama sizin evinize kurduğunuz kombine yerinizde bira serbest.

FUTBOL İZLEME FORMULA 1 İZLEMEYE DÖNÜŞÜYOR, VAR HAKEMİ OLUYORSUNUZ

Şeffaf ekran üzerindeki bilgileri istediğiniz zaman silebiliyor, istediğiniz zaman başka bilgileri veya aynı bilgileri geri çağırabiliyor, bu verilerle bir anlamda kendiniz bir VAR hakemine dönüşüyorsunuz.

Futbol izleme giderek bir Formula 1 yarışı izleme haline geliyor.

Rakamlar, maçın görüntülerine yeni bir boyut atıyor.

İnsan düşünüyor…

Akılsız bir teknik direktör, akılsız bir hakem ve giderek akıllanan ekranlar sayesinde sahadakilerden daha akıllı hale gelen bir televizyon izleyicisi…

Henüz çok akıllı olmayan bir futbol izleyicisi olarak Samsung’un bu bölümünde epey vakit geçirdim.

SMART HOME”A HANGİ KAPIDAN GİRİLİYOR

“Elektronik ev eşyası” kavramı galiba tarihe karışıyor gibi…

Çünkü bir evdeki bütün aletler artık “Smart home” yani “Akıllı ev” kavramı içinde küçük bir ayrıntı haline geliyor.

Bir buzdolabı veya çamaşır makinası, bir elektrikli süpürge kendi başına bir alet değil artık.

Evlerdeki bütün aletlerin cep telefonu üzerinden kontrolu epeydir bildiğimiz bir şey.

Yeni olan ise, evdeki komuta sisteminin de “Tekleşmesi…”

GOOGLE VE ALEX”A TEK SESLE KOMUT

Artık evinizdeki Google ve Amazon’un Alexa’sısından komut alan araçlar da birbirine bağlanıyor ve ister “Google’a eve geldim” diyorsunuz perdelen açılıyor, ışıklar açılıyor, isterseniz “Alexa bana pembe ışık ver” diyorsunuz o komut yerine getiriliyor.

Amaç komut mekanizmalarını basitleştirmek, tek merkezde toplamak ve araç çöplüğünü azaltmak.

ŞİRKETLERİN PAVYONLARINA GİRİŞİ ÜÇ ANAHTAR KAVRAMLA AÇILIYOR

Gezdiğim, Samsung, Harman, LG gibi bütün büyük markaların pavyonlarının girişinde anlatılan ilk şey “Geri dönüşümlü madde kullanımı.”

Plastik neredeyse uygulamadan çıkmış.

Kullandığımız ses hoparlörleri bile artık geri dönüşümlü maddeden yapılıyor.

İkinci anahtar kelime “AI Energy”, yani “Yapay Zeka enerjisi…”

Bütün elektrikli ürünle artık enerjiyi en akıllı şekilde kullanacak şekilde tasarlanıyor.

Bunun için de Yapay Zekâ şu anki bütün imkanları zile seferber edilmiş durumda.

Üçüncü anahtar kelime ise “Herkes için Teknoloji…”

Yani teknolojinin demokratikleşmesi ve herkesin ulaşabileceği seviyelere getirilmesi.

ÇOCUKLARINIZA SOFT WARE MÜHENDİSLİĞİNE YÖNLENDİRİN

Teknoloji savaşında önde olmak istiyorsanız, yapmanız gereken iki şey.

Yaratıcı zekâ ve Soft ware mühendisliği…

Mesela son yıllarda ses ve hoparlör konusunda en büyük atağı yapan şirketlerden biri Harman.

Harman aslında bir Amerikan şirketiydi ama Samsung tarafından satın alındı. Apple ise buna karşı atak olarak “Beats” kulaklıkları satın aldı.

İKİ DEV ARASINDAKİ SES YARIŞINDA KRİTİK ATAKLAR

İki dev arasındaki “Ses yarışında” Samsung’un ses konusundaki ikinci atılımı ise dünyada özellikle caz ve pop müzik sevenlerin gözdesi olan JBL hoparlörlerini satın almak oldu.

Bu da onları özellikle proaktiv yani bir amplifikatöre ihtiyaç olmadan direk cep telefonuna bağlanan ses sistemlerini bir anda öne çıkardı.

JBL tek başına bahçe ve ev içi hoparlörlerinde yüzde 70 pazara payına kadar götürdü.

HOPARLÖR İÇİN 40 BİN SOFT WARE MÜHENDİSİ

Peki Harman nasıl başardı bunu…

Dün fuarda öğrendim.

40 bin software mühendisi çalıştırıyormuş.

TELEVİZYONLAR İÇİN ÇOK PRATİK SOUNDBAR DÖNEMİ

Ses teknolojisinde önemli bir gelişme daha var.

Artık bütün hoparlörler direk wifi bağlantılı hale geliyor.

Böylece evdeki irili ufaklı hoparlörleri birbirine bağlayarak istediğiniz zaman televizyonunuzda soundbar olarak kullanabileceksiniz.

Evdeki iki küçük hoparlörün orta boy bir hoparlöre bağlanarak ses kalitesi ve düzeyinin nasıl yükseltilebildiğine dinleyerek tanık oldum.

Böylece evde bir hoparlör çöplüğü yerine, hem televizyonda hem müzik sistemi olarak kullanabileceğiniz bir kolaylık olacak.

MİNİ LED EKRANLAR TAMİR ANLMAYIŞINI DEĞİŞTİRİYOR

Fuarda televizyon üreticilerinin ön plana çıkardığı trendlerden biri de “Mini led” ekranlar.

Nedir “Mini led…”

Mevcut televizyonlarınızın ekranları tek bir bloktan oluşuyor.

Ekranınızın bir yerinde çatlak olduğu veya bozulduğu zaman tamamının değişmesi gerekiyordu.

Şimdi ekranlar binlerce minik ekranının yan yana gelmesinden oluşuyor.

Bu görüntüye daha da netlik kazanırken, ekranınızın bir yerindeki arızayı o parçayı değiştirerek kullanabileceksiniz.

DOWNLOAD KELİMESİ OUT “QR” BAR OKUMA ÇOK MODA

Dijital dünyaya geçişle hayatımıza giren kelimelerden biri de “Download’du.” Yani istediğiniz bir veriyi, görüntüyü veya sesi veya uygulamayı “İndirme…”

İşte bu keleminin yerine artık “QR” kodu okutarak çağırma elde etme almış.

Bu zaten çoktan başlamış bir sistemdi ama artık download’u tamamen silmiş.

BENİM İÇİN EN ÖNEMLİ HABER: BLUETOOTH MESELAFESİ 90 METREYE ÇIKIYOR

Benim gibi müzik hastalarının hayatındaki en büyük devrimlerden biri “Bluetooth…”

Kordonu, dolayısıyla kordona bağlılığı ortadan kaldıran bu uygulama artık hepimiz için vazgeçilmez bir şey.

Blueetooth çok kısa bir mesafeyle başlamıştı.

O mesafenin 25 metreye çıktığı günü hala unutamıyorum.

Bağımsızlığımız anormal artmıştı.

Dün Harman pavyonunda gezerken bir Karaoke mikrofonun tanıtılmasına takıldım.

İşte orada öğrendim ki yeni Bluetooth’un mesafesi 90 metreye çıkmış.

YÜZERKEN MÜZİK DİNLEMEK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ADIM

Benim için ilk kişisel katkısı belki yüzme havuzunda olacak.

Havuzun veya denizin kenarında bir yere cep telefonumu koyarak, 90 metre yarı çapında bir mesafede kulaklığımdan müzik dinleyerek yüzebileceğim demektir.

Yüzmeyi çok yararlı ama sıkıcı bir spor olarak görenlere bence çok iyi haber.

KARAOKE MİKROFONLARI YEREL SİYASETE KOLAYLIK MI

Karaoeke teknolojisindeki gelişmeleriz de dikkatle izliyorum.

Proaaktif, yani amplifikatörsüz ucuz ve çok yüksek sesli hoparlörlerin anormal gelişmesi, karaoke mikrofonlarında atılım, tek kişilik siyasi girişimlerin önünün açabilir mi?

Düşünebiliyor musunuz…

Küçük bir hoparlörle bütün mahalleleri tek tek dolaşıp, tek başınıza çok etkili bir kampanya yapabilirsiniz.

Seçim otobüsü kavramını tarihin çöplüğüne atacak bir bağımsızlık bu…

Belki akıllı aletler döneminde, akıllı ama parasız siyasetçilerin önünü de açabilir.

KULAKLIK HAYATIMIZIN YENİ KULAĞI HALİNE GELİYOR

Müzik kulaklıkları 70”li yıllardan beri hayatımda.

Walkman kulaklık hayatımızda yepyeni bir dönemi açmıştı.

Son 15 yılda ise kulaklık teknolojisi anormal gelişti.

Kulak içine giren kulaklıklar vaz geçilmez hale geldi.

Şimdi kulak içi kulaklıkların üzerinde ekran dönemi başlıyor.

Yani müzik dinleme komutunu cep telefonunuzdan değil, kulaklığınızın üzerindeki ekrandan da verebiliyorsunuz…

Bir önemli başka gelişme aynı Bluetooth’a İki kulaklığı bağlama imkanının gelişmesi.

BUZDOLAPLARININ ÜZERİ ARTIK BİRER BİLGİSAYAR EKRANI

Geçtiğimiziz yıllarda Berlin ev eşyaları fuarında gördüğüm bir uygulamanın artık iyice gelişmesi.

Berlin’de bunu Vestel ürünlerinin üzerinde görmüştüm.

Burada Samsung’un Akıllı Ev’inde artık iyice gelişmiş.

Buzdola kapakları artık birer ekran.

Yemek tariflerini bile görüntülü olarak oradan izleyebiliyor ve yemeği yapabiliyorsunuz.

Ayrıca buzdolabına koyduğunuz her ürünün ısı dereceleri bile ayarlanabiliyor, dolaba ne zaman yerleştirdiğiniz, kullanım süreleri gibi bilgileri de görebiliyorsunuz.

KÖŞE YAZARLARI İÇİN FUARDAN ÇOK FAYDALI BİLGİLER

Tabi ki fuarın gözbebeklerinden biri cep telefonları.

İPhone’un hayatımıza girişinden sonra artık onsuz bir hayat mümkün değil.

Beni bir yazar olarak en çok ilgilendiren korulardan biri bu.

Çünkü yazılarım artık 7 internet sitesinde yayınlanıyor. Türkiye’de ilk “Syndicated columnist” yani çok mecralı köşe yazarlığı sistemini kurdum ve başarılı oldu.

Artık çok değişik ve yaygın çok farklı bir okur profiline ulaşabiliyorum.

YAZILARIMIN YÜZDE 90’I CEP TELEFONU ÜZERİNDEN OKUNUYORSA

Buradaki en büyük olay da şu.

Yazılarımın neredeyse yüzde 90”ı cep telefonları üzerinden okunuyor.

O nedenle cep telefonundaki yazıların fontları, okunulma kolaylıkları, sayfa düzenlemeleri çok önem kazanıyor.

Akıllı telefonlar köşe yazarlarını kağıdın sınırlamalarından kurtararak özgürleştirdi.

Bu da bizleri daha özgür hale getirdi.

KATLANABİLİR FOLD TİPİ TELEFONLARIN YÜKSELİŞİ

Son 10 yılda en büyük merakla izlediğim konulardan biri Samsung”un başlattığı katlanabilir cep telefonu oldu.

Özellikle Fold 5 gibi ürünler cep telefonlarının iletişim fonksiyonuna bir de eğlence konsolu olma özelliği kazandırdı.

Fuara katılan uzmanlardan aldığım bilgiye göre Fold modellerinin gelişimi umut verici biçimde gidiyormuş.

Ağustos ayında kullanıma çok büyük yeni özellikler getiren Fold 6 geliyormuş.

Yeni medya yazarlarının önünü daha da açacak bir gelişme olabilir bu.

PREMİUM ELEKTRONİKİN YÜKSELİŞİ ORTA SINIFLARIN KAYBOLUŞU

Sosyolog olarak hayatın birçok alanında gözlediğim ve beni çok endişelendiren bir gelişmenin yansımalarını burada teknoloji fuarında da gördüm.

Orta sınıfın trajik biçimde yok oluşu…Beyaz yakalıların çöküşü…

Elektronik eşyada bunun sonuçları açıkça görülüyor.

Son yıllarda ürün ekonomisinde gözle görülür hale gelen bir kavram var.

“Premium…”

Daha yüksek fiyatlı ürün kategorisi…

1500 DLARIN ÜZERİNDEKİ ALETLERE VERİLEN YENİ BİR İSİM: PREMİUM

Özellikle televizyon alıcısı alanda 1500 doların üzerindeki ürünlere “Premium” deniyor.

Bu ürünlerin satışında büyük bir artış söz konusu.

Buna karşılık onun altında orta ürün kalitesi yok oluyor ve ucuz ürün sektörü gelişiyor.

Yani konutta gördüğümüz bir gelişme burada da çok belirgin hale gelmeye başlamış.

Yirmi birinci Yüzyılda dünyayı altüst eden “Popülist siyasetçilerin” başardığı tek şeş belki de bu.

Yirmini Yüzyılda, Savaştan çıkan ülkelerde yükselen orta sınıfın, 21”inci Yüzyılda yok oluşu.

Faşizmin yükselişine de bunun etkisi çok fazla.

Bunun bir sonucu da teknolojiye yatırım yapan, soft ware alanında çok para harcayan şirketlerin pazar paylarının giderek büyümesi.

FUARA AKREDİTE OLURKEN BANA VERİLEN İLGİNÇ CEVAP

Fuara gelirken akreditasyon için başvurduğumda, “Mesleğiniz” bölümüne “Köşe yazarı” yazmıştım.

Bu başvurum reddedildi.

Neden olarak da şu yazılmıştı:

“Bizde bu ad altında tanımlanmış bir kategori yok…”

Onun yerine “Teknoloji yazarlığı” veya başka bir tanımlama bulmalıymışım.

Bildiğimiz anlamda köşe yazarlığı dediğimiz meslek de ortadan kalkıyor..

Kendini hala köşe yazarı sanan insanlar artık birer “Kafka romanı kahramanı” haline dönüştü.

Yani olmayan bir işi yapıyorlar.

Hikaye anlatıcılar öne çıkıyor.

BU YIL FUARA GELEN GAZETECİ NİYE ÇOK AZDI

Nitekim bu yıl fuarda çok az klasik gazeteci gördüm.

Bundan seyahat giderlerinin çok yükselmesi nedeniyle şirketlerin tanıtım harcamalarını kısması Türk parasının değerinin anormal düşmesi nedeniyle gazetecilerin bunu karşılama imkanlarının neredeyse sıfıra inmesi de rol oynuyor.

Ama bunda gazetecilik mesleğinin yeniden tarifinde çok geç kalınması da etkili.

Kendini yenilemek isteyen, zamanın ruhunu anlamak isteyen ve kutuplaşmanın getirdiği “Vuvuzella köşe yazarlığından” kurtulmak isteyen insanların tam gelmesi zamanı bu dönem.

YARIN REAL TIME CHECKUP VE DEPREMDE AYAKTA VE HAYATTA KALMA TEKNOLOJİLERİ

Yarın fuarın bir insanların günlük hayatını en çok ilgilendiren bölümünde gördüklerimi yazacağım.

Sağlık teknolojisinin hastane sınırlarından çıkıp eve girmesi…

Sağlıkta “Real time”, yani anlık checkup ve monitoringin gelişmesi.

Ve deprem, epidemi ve savaş korkularının yarattığı “Survival”, yani “Hayatta kalma” kalma teknolojileri…”

O da yarın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir