Osmanlı İmparatorluğu’nun en çalkantılı dönemlerinden birine tanıklık eden Seniha Sultan, Sultan Abdülmecit’in kızı ve II. Abdülhamid’in kız kardeşi olarak tarihte önemli bir yer edinmiştir.
Ancak, onun yaşamı sadece hanedan mensubu olmanın getirdiği ihtişamla sınırlı kalmamış, ağır bedellerle örülmüş bir hayat sürmüştür. Tarihçiler, Seniha Sultan’ın yaşadığı zorlukları ve bu zorlukların ardındaki nedenleri anlamaya çalışırken, onun imparatorluğun son dönemindeki karmaşık siyasi ilişkilerde oynadığı rolün altını çizmektedir.
AĞABEYİ İLE ÇOCUKLARI ARASINDA KALDI
Seniha Sultan, ağabeyi II. Abdülhamid’in saltanatı döneminde zor bir durumun içine düşmüştür. Oğlu Prens Sabahaddin, Abdülhamid yönetimine karşı çıkan Jön Türkler hareketinin liderlerinden biri olarak sivrilmişti. Bu durum, Seniha Sultan’ı zor bir ikilemde bırakmıştır.
Bir tarafta devletin başındaki ağabeyi, diğer tarafta ise evlatları vardı. Tarihçi İlber Ortaylı bu durumu şu sözlerle açıklar: “Seniha Sultan, bir yandan hanedanın bir üyesi olarak sadakatini korumak, diğer yandan ise bir anne olarak evlatlarına duyduğu sevgiyi dengelemek zorundaydı. Bu onun için büyük bir içsel çatışma yarattı.”
ŞÜPHELERİN GÖLGESİNDE BİR YAŞAM
Sultan Abdülhamid, dönemin genel paranoyak atmosferinde, kendi kardeşi de dahil olmak üzere birçok kişiyi yakından izlemekteydi. Seniha Sultan, her ne kadar oğullarının siyasi faaliyetlerinden uzak olduğunu belirtse de, ağabeyinin şüphelerinden kaçamamıştır. Bu durum, onu saray içerisinde gözetim altında tutulan, hareketleri kısıtlı bir kişi haline getirmiştir.
Tarihçi Ahmet Refik Altınay, Abdülhamid’in bu tutumunu “Hanedan üyelerinin bile her an bir tehdit oluşturabileceği korkusu, Abdülhamid’in kararlarını etkileyen en önemli unsurlardan biriydi. Seniha Sultan’ın durumu da bu korkunun bir yansımasıydı” sözleriyle değerlendirir.
SENİHA SULTAN’IN TUTUMU
Seniha Sultan, her ne kadar oğullarının firar etmelerine ve Jön Türkler hareketine katılmalarına karşı olduğunu açıkça ifade etse de, Abdülhamid’in güvenini kazanmakta zorlanmıştır. Onun bu zor durumu, hem saray içinde hem de dışarıda sürekli bir izleme altında kalmasına neden olmuştur. Tarihçiler, bu durumun Sultan Abdülhamid’in yalnızca bir hükümdar olarak değil, aynı zamanda bir kardeş olarak da ne denli zor bir dönemeçte olduğunu göstermesi bakımından önemli olduğunu belirtir.
Seniha Sultan’ın hayatı, Osmanlı hanedanının son dönemine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Onun yaşadığı içsel çatışmalar, aile bağlarının siyasi çıkarlarla nasıl keskin bir şekilde karşı karşıya gelebileceğini göstermektedir.
Tarihçilerin de vurguladığı gibi, Seniha Sultan’ın hayatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde hanedan üyelerinin karşılaştığı zorlukların bir yansımasıdır. Her ne kadar tarih sahnesinde hak ettiği ilgiyi görmemiş olsa da, onun hikayesi, dönemin karmaşık yapısını anlamak için kritik bir öneme sahiptir.