İkinci Dünya Savaşı Sonrası “Uzun Barış Dönemi” Kabul Edildi: Ancak Tehlike Kapıda!
Nazi Almanyası’nın İkinci Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğramasının 80. yıldönümünde, Hindistan ve Pakistan arasındaki tansiyonun artması, dünya için kıyamet senaryosunu bir adım daha yaklaştırdı. İngiliz Telegraph gazetesine göre, Üçüncü Dünya Savaşının ateşleyicisi belli değil ancak küresel bir savaşın yaklaştığı açıkça görülüyor.
Küresel çapta savaş tehlikesi artarken, bu kaosu önleyebilecek bir mekanizma bulunmuyor. ABD ve Sovyetler Birliği’nin geçici üstünlükleri Soğuk Savaş sonrası çok kutuplu bir dünya düzenine evrildi, ancak küresel kurumlar ve destekçileri yetersiz kaldı.
Avrupalı liderlerin kibrinin AB üyelerinin ekonomilerini ve toplumlarını yok ettiği bir dönemden geçiliyor. Roma İmparatorluğu’nun gücüne atıfla ortaya atılan “Pax Americana” terimi de gücünü yitiriyor.
ABD’nin artık ne barışı koruyacak güce ne de zenginliğe sahip olduğu belirtiliyor. Trump hükümeti, savunmacı bir geri çekilme yanlısı ve değiştirilmiş bir Monroe Doktrini öneriyor.
Dönüm Noktası 11 Eylül
ABD’nin 11 Eylül sonrası müdahaleleri hüsranla sonuçlandı ve ABD fonlarına dışa bağımlı hale geldi. Trump seçmenleri artık savaşlarda feda edilmek istemiyor ve ABD, dikkatsizlik ve kendi kendinden şüphe duymanın etkisi altında.
Avrupalılar, 30 yıllık barış sürecinde kazandıklarını kaybediyor ve Batı’nın askeri ve teknolojik yetersizliği göze çarpıyor. Artan pasifizm ve vatanseverlik karşıtlığı, Avrupa’nın savaş yeteneğini zayıflatıyor.
İHA’lar artık savaş alanının yeni tehdidi haline gelmiş durumda ve Avrupa’da savaşın kaçınılmazlığını hissettiriyor. Geçmişteki işaretler, günümüzde bir savaşın kapıda olduğunu gösteriyor.
Batı, Üçüncü Dünya Savaşı’na Hazır
ABD, Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere ve Almanya’da yapılan ankete göre, katılımcıların çoğunluğu önümüzdeki 5-10 yıl içinde dünya savaşı çıkacağına inanıyor. Nükleer bir savaş beklentisi hakim ve orduların kendini savunabileceğine dair güven zayıf.
