Proje, 90’lı yıllarda Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) görev alan Türk bilim insanlarının, benzer teknolojinin Türkiye’de de olması gerektiği düşüncesini öne sürmesiyle ortaya çıktı. Ardından proje, Ankara Üniversitesi dahil birkaç farklı yükseköğretim kurumunun bir araya gelmesiyle 2006 yılında hayata geçirilmeye başlandı ve Ankara Üniversitesi’nin Gölbaşı Kampüsü’nde bir merkez kuruldu. Geçtiğimiz yıldan beri TARLA Baş Araştırmacısı olarak görev yapan Dr. Veli Yıldız, yıllar önce CERN’de edindiği tecrübeleri aktarmak üzere Türkiye’ye dönerek merkezdeki bilimsel süreçlerin yürütülmesi ile temel bilim ve mühendislik alanında çalışan öğrencilerin yetişmesine katkı sunuyor. Dr. Yıldız, “İlerde burada çalışan bilim insanları başkalarını da yetiştirecek ve bu büyüyen bilgi aktarımıyla merkezde çok daha büyük projeler gerçekleştirilebilecek. Önemli olan yetişmiş insan gücünün olması. Eğer her şey yolunda giderse bundan 10 yıl sonra TARLA, Türkiye’nin CERN’ünü kurmaya aday bir merkez olacak. Çünkü CERN de kurulduğunda çok küçük bir merkezdi ve zamanla büyüdü” dedi.
A’DAN Z’YE TÜM ALANLARI KAPSIYOR
Dr. Yıldız, Türkiye’de TARLA benzeri başka bir merkez olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“TARLA’nın kuruluş amacı, parçacık hızlandırıcısını yaparak Türkiye’ye bu teknolojiyi kazandırmak. Ayrıca buradaki hızlandırıcının yapımı tamamlandıktan sonra burası aynı zamanda bir araştırma merkezi yani kullanıcı laboratuvarı olarak da kullanılacak. Bu laboratuvarda fizik, biyoloji, kimya ve malzeme bilimi gibi alanlarda çalışan bilim insanları deneyler yapabilecek. TARLA’da temel olarak elektronların hızlandırılması ve onlardan radyasyon üretilmesini sağlayan iki farklı model olacak. Bunlardan ilki, x ve gama ışınları ile nükleer deneyler yapmayı sağlayacak. Bu deneylerle, maddelerin içinde neler olduğunu anlayabileceğiz. Mesela bir toprak örneğimiz var diyelim. Bu toprak örneğini hızlandırıcıdaki ilgili bölgeye yerleştirerek gama ışını gönderebiliyoruz. Ardından gama ışınıyla toprağın içindeki maddeler uyarılıyor ve bu sayede toprağın içeriği detaylıca görülebiliyor. Bu, madencilik alanı için faydalı bir çalışma olabilecek. Diğer yandan örneğin tarihi bir alanda insanın kemik ya da saçı bulunduğunda onların içeriği de bu sayede incelenebilecek. Böylece insanların geçmişte nasıl beslendiği gibi birçok bilgiye ulaşılabilecek. Bu nedenle TARLA’daki hızlandırıcı ile yapılacak araştırmalar arkeolojiden, ziraate yani A’dan Z’ye tüm alanlar için fayda sağlayabilecek.
Dr. Veli Yıldız
SANİYEDE 13 MİLYON LAZER ATIŞI
Bir diğer yöntemde ise elektronu gönderdiğimiz alanda özel mıknatıslar olacak ve burada güçlü bir lazer üreteceğiz. Lazer de bir ışınım ancak burada daha çok maddenin yüzeyiyle ilgili araştırmalar yapılacak. Bu teknoloji ile saniyede 13 milyon tane lazer atışı gönderebileceğiz. Böylece maddenin fotoğrafını değil videosunu çekercesine tüm detaylarını gözlemleyebileceğiz. Buradaki çalışmalar savunma sanayi ve tıp başta olmak üzere birçok alandaki araştırmalar için önemli katkılar sunacak.”
BU TEKNOLOJİ DÜNYADA 4 ÜLKEDE VAR
TARLA’nın Türkiye’de dokunacağı pek çok alan olduğunu belirten Dr. Yıldız, şöyle devam etti:
“TARLA’da süper iletken hızlandırıcı ile serbest elektron lazeri bulunuyor. Dünyada bu iki teknolojiyi birleştiren sadece 4 ülke var ve biz de o 4 ülkeden biri olduk. Bizim dışımızdaki 3 ülke Japonya, Almanya ve Amerika. Hızlandırıcıların en önemli kullanım nedeni temel bilimsel araştırmalara katkı sağlamak. Bunun en güzel örneği ise CERN. Mesela oradaki büyük hadron çarpıştırıcısı, öncelikli olarak bilimsel araştırmalar için kuruldu ve evrenin nasıl oluştuğunu anlamaya yardımcı oluyor.
Diğer yandan bu hızlandırıcı teknolojisi, kanser tedavisi için de önemli. Bu nedenle Türkiye’de hızlandırıcı teknolojisinin olması ve yaygınlaşması, tıptan teknolojiye birçok alanda bilimsel gelişmelerin önünü açacak. Özellikle sağlık sektörü gelişecek çünkü kullanılan cihazları yurt dışından temin etmek yerine biz yapabileceğiz.
SERBEST ELEKTRON LAZERİ 2027’DE TAMAMLANACAK
Hızlandırıcı teknolojileri Türkiye’de yeni gelişen bir alan olduğu için burada öğrenci de yetiştiriyoruz. Birçok farklı üniversiteden çoğunlukla yüksek lisans ve doktora öğrencileri burada araştırmalarını yapabiliyor. Ancak merkezde lisans öğrencileri de var. Burada staj da yapabiliyorlar. İlk aşaması başarı ile devreye alınan altyapıda hızlandırıcı hattının kurulumu devam ediyor ve 2027 yılında hizmet vermeye başlayacağını ön görüyoruz.”